Paratiroid bezi, tiroid bezinin arka kısmında bulunmakta ve vücuttaki kalsiyum düzeyini kontrol etmektedir. 4 adettir ve 30 mg ağırlığa sahiptir. Bezler, parathormon ismi verilmekte olan bir hormon salgılamaktadır.
İçindekiler
Parathormon kemiklerden alıp, besinlerden emilimi arttırarak, böbreklerden atılımı ayarlamak amacıyla vücut için gerekli kalsiyumu sağlamaktadır. Normal paratiroid bezleri, kan kalsiyum düzeyinin ideal bir seviyede tutulmasını sağlamaktadır.
Kalsiyum miktarı düştüğünde paratiroid salgılayarak kalsiyum düzeyinin artmasına neden olmaktadır. Eğer kalsiyum düzeyi normal veya fazla ise salınımı durdurmaktadırlar. Kan kalsiyum seviyesinin normal olması kalp, sinir sistemi, böbrekler ve kemikler için oldukça önemlidir.
Paratiroid Bezi Nedir?
Paratiroid Bezi Nedir? İnsan vücudunda en son keşfedilen organ olma özelliğini taşımaktadır. Vücutta kalsiyum ve fosfor dengesini sağlamaktadır. Bu hormonu salgılayan bezlerde bazı durumlarda sorunlar yaşanabilmektedir. Paratiroid bezinin salgılamakta olduğu parathormon kanda bulunan kalsiyum oranını arttırmakta ve fosfat miktarını azaltmaktadır. Vücutta bulunan kalsiyum oranı azaldığında bu bez parathormon salgılamakta ve kan kalsiyumunu arttırmaktadır. Bir bireyin genel sağlık durumu için kalsiyumun yeterli miktarda olması büyük önem taşımaktadır.
Tiroid bezinin her iki yanında bulunan pirinç büyüklüğüne sahip olan ve dört adet bulunan bir bez olarak da tanımlanabilmektedir. Başlıca görevlerinden biri paratiroid hormonunu üretmek ve vücutta kanserojen oranını ayarlamaktadır. Bununla birlikte böbreklerde yeterli kalsiyum olmasında, bağırsak emiliminde de etkileri bulunmaktadır.
Paratiroid Bezi Hastalıkları
Paratiroid bezlerinde diğer salgı bezlerinde de olduğu gibi bazı problemler oluşabilmektedir. Bu hastalıklar ise şu şekilde sıralanmaktadır:
- Primer Hiperparatiroidi: Paratiroid bezi normalden fazla çalışmaktadır ve parathormon salgılamaktadır. Böyle bir durumda kandaki kalsiyum miktarı artmaktadır. Genelde kadınlarda görülen bir durumdur. Kabızlık, eklem ağrıları, güçsüzlük gibi durumlara neden olan bir durumdur.
- Paratiroid Hastalıkları: Kalsiyum dengesizliğine neden olmaktadır. Pek çok farklı şikayete neden olan bu durum son yıllarda birçok kişide rastlanan bir hale gelmektedir.
Paratiroid hastalıklarına tanı konulabilmesi için kanda bulunan kalsiyum oranının ölçülmesi, boyun ultrasonografisi ve paratiroid sintigrafisi gibi görüntüleme yöntemlerine başvurulmaktadır. Görüntüleme yöntemleri ile bezlerin büyüme oranı ve tümör varlığı kontrol edilebilmektedir.
Primer Hiperparatiroidi Nedir?
Primer Hiperparatiroidi Nedir? Yüksek parathormon düzeyi kanda bulunan kalsiyum düzeyinin yükselmesine neden olmaktadır. Kalsiyumun yükselmesi ise hiperkalsemi olarak adlandırılmaktadır. Normal paratiroid bezi, kanda bulunan kalsiyum düzeyi arttığında üretimi azaltmaktadır. Fakat otokontrolden çıktığında ise kalsiyum düzeyi artmasına rağmen üretime devam etmektedir. Kalsiyumun yükselmesinin en sık nedeninin primer hiperparatirodi olduğu gözlemlenmektedir.
Kadınlarda erkeklere oranla daha sık oluşum göstermektedir. Ayrıca 50 yaş üzerinde de oluşma ihtimali artmaktadır. Pek çok olumsuz etkiyi ortaya çıkarabilen bir durumdur. Kemikler, kalp, damar sistemi, sindirim sistemi, psikoloji ve boşaltım sistemi ise bu durumdan fazlasıyla etkilenmektedir.
Paratiroid Bezi Ameliyatı
Paratiroid bezi ameliyatı için öncelikle bezlerin yerinin tespit edilmesi gerekmektedir. Çünkü tespit gerçekleştirilmediğinde ameliyat süreci daha zor bir hale gelmektedir. Hastanın boyun bölgesine 3-4 cm civarında bir kesi açılmaktadır. Bu sayede bezlere ulaşılmakta ve adenom çıkarılmaktadır. Ameliyat süreci ve ameliyat sonrasındaki dönem oldukça rahat geçmektedir. Kısa sürede iyileşme gerçekleşmektedir.
Ameliyattan sonra hastada kalsiyum düşüklüğünün olması oldukça normal bir durumdur. Aynı zamanda el, ayak ve dudaklarda uyuşmalar oluşabilmektedir. Fakat bu şikayetler yalnızca birkaç gün sürmekte ve ardından kendi kendine kaybolmaktadır.
Operasyon öncesinde paratiroid bezinin yerinin tam olarak tespit edilmesi, enfeksiyon riskine karşı önlem alınması işlemin risklerini azaltmaktadır. Bu sayede daha güvenli ve rahat bir işlem gerçekleştirilebilmektedir.
